Nazım Hikmet denince edebiyat dışında çok şey gelir
aklımıza. Bu kimi zaman korkular eşliğinde susmaya, kimi zamansa şiirlerinin
gölgesinde soluklanmaya benzer. Kimi zamanda, bahsi geçerken yüksek gölgeli
ağaçlar altında bir karanfil kokusu almaya. Edilen sohbet arasında sözün Nazım
Hikmet’e değmesiyle alelacele toparlamak eteğine dökülen nazım sözlerini.
Derler ki ben en çok sanata değişini sevdim peki ya siz? Biz hepimiz
sanatçıları göremedikleri değerlerin kabukları arasından kurtarmayı sevdik.

           Bir
dizede Piraye olmayı, bir dizede memleketimizi, bir dize de fotoğrafa
söylenmiş sözleri sevdik.  Biz edebiyatı,
edebiyata değer katan her şeyi ve herkesi sevdik. Nazım Hikmet bir anısında
toplum tarafından tanınıp, onlara ulaşabildiğini şu sözleri ile söylemişti.
      Cezaevinde
kaldığı dönemlerde denetime gelen bir müfettiş denetimini yaptıktan sonra
cezaevi müdürüne nazım hikmet de buradaymış, bir çağırın da nasıl biri görelim demiş. Nazım Hikmet’i odaya getirmişler. Müdür koltuğuna yerleşen
müfettiş tepeden tırnağa süzer ve demek Nazım sensin demiş. Oturmak için yer bile
göstermemiş. Kısa bir konuşma sonrası gidebilirsiniz demiş.

     Nazım Hikmet, kapıdan çıkarken durur ve müfettişe Ömer
Hayyam’ı bilir misiniz der? Müfettiş heyecan ile kim bilmez ki Ömer Hayyam’ı der.
Nazım Hikmet, Ömer Hayyam döneminde İran hükümdarı kimdi der, müfettiş şaşırır. Nazım Hikmet konuşmasını sürdürür ve sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı
anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama sizi kimse anımsamayacak
der ve odadan çıkar.
    Bu anıyı
duyunca çok etkilenmiştim, sanatçıya verilen değer ve sahip çıkamıyor oluşumuza
bir kez daha içerlenip bir Nazım Hikmet şiirinin kollarına bırakmıştım kendimi. Sallanan
salıncağın ferahlığında. Okuyalım, okutalım. Dünyayı edebiyat kurtaracak. Bol okumalı,
karanfil kokulu günler.



Okumanızı tavsiye ettiğim kitaplardan biri olan yaşar kemal teneke kitabı yazımı okumanızı tavsiye ederim.
                                                                                         
CEYDA GÜNAY