Sisli ve buğulu bir akşamdı. Karanlığın çöküşü
akşama değil, sanki olmayacak sabahaydı. Gece demleniyor, usulca sisli geçişlerin
arasından çekimser bir tavırla başını uzatıyordu. Bu gece sokağa ayrı bir ağırlık
çöküyordu. Lambalar sönmeye yüz tutmuş bir mum edasında yanıyordu. Gecede
dikkatini çeken en son şey lambalardı. . Bir kuzgunun leşi
koklaması gibi kokladı havayı. Kan kokusu alıyordu. Bir koku ki uzaklaştıkça azalacağına daha
yoğun ve daha istekli çağırıyor, adımlarını kendine doğru çekiyordu. İçinde
biriken isteksizlik
CEYDA GÜNAY
0 yorum