BAŞARI HİKAYESİ -YOSUN VE ETEKLİ KURBAĞA

 BAŞARI HİKAYESİ -YOSUN VE ETEKLİ KURBAĞA

    Bu hikayemde sizlere, karamsarlık ve umutsuzluğun hayatımızda olmaması gerektiğini, küçük bir hikayemle anlatmaya çalışacağım. Belki duyanlar olmuştur ama, farklı bir şekilde hikayeleştireceğim.

   Vakti zamanında iki yakın arkadaş olan kurbağalar, bir gün yaşadıkları yerden sıkılıp, karşı köydeki dereye gitmeye karar verirler. Bunun  için bir gün beklemeleri gerekir; çünkü anneleri ve babaları kardeşleri için solucan avlamaları gerekirken, yokluklarını fark etmeyeceklerdir. Tüm gün heyecandan bir kenardan diğer kenara onları yakalamaya çalışan yengeçlerle, adeta oyunlar oynayarak vakit geçirirler. Sabah olur anneleri ve babaları, kardeşlerine avlanmayı öğretmek için uzaklaşırlar  Etekli kurbağa ve arkadaşı yosun kurbağası, karşı köydeki dereye gitmek için derelerinden çıkarlar. Gözün göremeyeceği yerlere kadar zıplayarak ilerler. Karşı köye girerler.

       Karşı köyün kadınlarını görürler. Kadınlar dere kenarında yayıklara yoğurt dolduruyorlardır. Ayran yapmak için yayıklara  boşaltılan yoğurtları merak ederler. Merak konusu olan yoğurt değil yayıklara boşaltırken kadınların sıçrattıkları yoğurtların yağmur gibi kurbağaların üzerine sıçramasıdır. Kadınlardan ikisi karşılıklı yayığı sallamaya başlamış ve bir süre kurbağalar kadınları seyretmiş. Yoğurtlar ayran kıvamına dönüşmeye başladığı sırada uzaktan bir ses gelir ve  kadınlar el arabalarına yükledikleri boş kaplarla köye doğru yol alırlar. Bunu gören kurbağalar kadınların gidişini fırsat bilip atlarlar yayığa. Atlamalarıyla yayığın dibini boylarlar. Ayranın üstüne  çıktıklarında on saniye geçmiştir.Zıplamaya çalışırlar fakat, uğraştıkça sanki bir şey onları aşağı doğru çeker. Etekli kurbağa, yosun kurbağasına şimdi ne yapacaklarını sorar. Yosun kurbağası da bilmediğini söyler.  Çıkmanın bir yolu olmalı ama ne. Çırpınırlar çırpınırlar saatler geçer.

    Etekli kurbağa çok yorulduğunu artık çırpınacak hali kalmadığını söyler. Yosun kurbağası da, direnmesini bir şekilde buradan çıkacaklarını söyler. Etekli kurbağa biraz daha çırpınır ve gücü kalmadığını söyler. Burada ikimizde ölüp gideceğiz. Kimsenin bizi bulmasına da imkan yok der.Yosun kurbağası, sabırlı olması gerektiğini ve çırpınması gerektiğini söyler.

   Etekli kurbağa, biraz da çırpınır ve benim gücüm takatim kalmadı diyerek kendini ayranın  içine bırakır. Ardında, suya bırakılmış bir taş gibi dalgalar bırakır. Ayranın derinliklerine iner. Yosunun gözünden bir damla yaş akar, biraz daha çırpınır. Çırpındıkça ellerinin altına yağ biriktiğini fark

eder. Saatlerdir hiçbir iz olmayan ayranda, küçük yağ birikintisi oluşturmayı başarmıştır.
    Saatler geçer çırpınmaya devam eder. altına biriktirdiği ayranın yağları sertleşmeye başlayınca yağ birikintisinin üzerine çıkar ve sıçrayarak yayıktan çıkar.
     İşte hayatta böyledir, çabalarımızın karşılığını bazen bir anda alamayız. Emek vermemiz gerekir. Umutsuz olmadan, sabırla, istekle, vazgeçmeden savaşmaya devam etmek gerekir. Emeklerinizin boşa çıkmayacağını bilerek çalışmak dileğiyle, başarılı günler 🙂